Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kabine toplantısı sona erdi.
Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, uzun bir aranın ardından Beştepe’de toplandı.
İki buçuk saat süren toplantıda; İsrail-Hamas savaşı, Gazze’ye yönelik Türkiye’nin yardım faaliyetleri ve rehinelerin durumu masaya yatırıldı. Enflasyon, fahiş fiyatla mücadele ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz artırımı da toplantıda görüşülen başlıklar arasındaydı.
Erdoğan’ın Kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamalar şöyle:
“Cumhuriyet bayramınızı bir kez daha gönülden tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere milli mücadelenin tüm kahramanlarını, aziz şehitlerimizi, vatan topraklarını kanlarıyla sulayan yiğit gazilerimizi rahmetle yad ediyorum.
Dünyanın ilk SİHA gemisi vasfını taşıyan donanmamızın amiral gemisi TCG Anadolu’nun öncülüğünde 100 savaş gemimiz tarafından yapılan geçit töreni bizi hem duygulandırdı hem de kıvanç kaynağımız oldu. Bizlere bu gururu yaşatan donanmamızı, hava kuvvetlerimizi, sola türk yıldızları ve kahraman ordumuzun tüm komutanlarını ve mensuplarını buradan tekrar kutluyorum. Geçit törenimiz, donanmamızın gücünü göstermesinin yanında çok önemli stratejik mesjalar da içeriyordu. Cumhuriyetimizin 100. yılında bazı gerçekleri tekrar hatırlattık.
Kimseye düşmanlık etmeden ordumuzu güçlendirmeye devam edeceğiz.
Birkaç ana başlıkta özetin özeti olarak söylediğimiz rakamlar kimin cumhuriyete sahip çıktığını kiminse istismar ettiğini ortaya çıkarmıştır.
Cumhuriyeti balo salonlarına hapsedenlere, cumhuriyet adına bu ülkede yıllarca cumhur karşıtlığı yapanlara, velhasıl cumhuriyeti tapulu mülkü gibi görenlere bu tarihi yıl dönümünün nasıl idrak edilmesi gerektiğini gösterdik.
Özgü yarışına girmekle olmaz. Ülkenin geleceğine ufuk çizmekle olur. Gazinin mirasına sahip çıkanlar millete efendilik taslayanlar değil 85 milyonun tamamına hizmetkarlık yapanlardır. Biz işte bunu başardık.
Kadro Atatürkçüleri yıllarca bu ülkeyi ikinci sınıf demokrasi ve ekonomiye mahkum etmişlerdir.
Gazinin vefatından sonra milleti inim inim inlettiler. Milletle ve milli iradeyle barışmak istemeyen bu çevreler bugün de farklı yöntemlerle içlerindeki nefreti kusmaya devam ediyor.
Biz bunların kim olduklarını ve hangi habis nedenlerle hareket ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Cumhuriyet kutlamalarına bile nefret söylemi bulaştıran bu topluluğa asla boyun yemeyecek, prim vermeyeceğiz.
Demokrasiden ve milli iradenin rehberliğinden asla sapmadık. Siyasi ikballeri uğruna milleti kutuplaştıranlardan değil, bütün kesimleriyle toplumu kucaklaştıranlardan olduk. Kimseyi dışlamadık. Farklılıkları tehdit olarak görmeden herkesi aynı hedef ve kader etrafında toplayarak bir hayali gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Geldiğimiz konumu elbette asla yeterli bulmuyoruz.
Pazar günü itibariyle girdiğimiz cumhuriyetin ikinci asrını Türkiye yüzyılı hedefiyle taçlandırmayı hedefliyoruz. Daha fazla demokrasi, özgürlük, güvenlik, kardeşlik, refah, huzur ve kalkınma için 85 milyonun tamamını Türkiye Yüzyılı’nın inşasına destek olmaya davet ediyorum. Biz birlikte Tükiyeyiz. Biz tüm zenginliklerimizle büyük Türk milletiyiz. Biz tarihi şanlı zaferlerle dolu kahraman ecdadın torunlarıyız. Bize yakışan birlik, beraberlik, bir duvarın tuğlaları gibi kenetlenmektir. Bunu başardığımızda önümüze çıkacak hiçbir engel yoktur. El ele ve gönül gönüle vererek Türkiye yüzyılını kucaklaşmanın, büyümenin ve kalkınmaın ve barışın yüzyılını yapacağız.
Savaşta bile hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz, altyapı çökertilmez. Örgütler ile devletler arasındaki en büyük fark işte budur. Devletler savaş hukukuna uymakla mükelleftir. Sadece bu saldırı bile tek başına İSrail’in hiçbir hak, hukuk ve insani değer taşımadığının ispatı için yeterlidir. İSrail’in doğrudan sivillere yönelik saldırılarıyla çoğu bebek, çocuk ve kadın olmak üzere 8 bin 500 Filistinli şehit edildi.