Başrollerinde Ozan Güven, Ekin Koç, Serra Arıtürk, Hande Ataizi, Burak Yörük ve Hüseyin Avni Danyal‘ın yer aldığı Kanal D ekranlarının yeni dizisi Taş Kağıt Makas’taki bir sahne izleyicileri sinirlendirdi.
Kadınlara “Sokak iti gibi havla” denilen sahneden sonra RTÜK’e çağrı yapıldı.
“YAZIKLAR OLSUN”
Yörük’ün canlandırdığı Fecir Emirkıran karakteri, eğlenmek için çağırdığı 4 kadına son model bir araba verme karşılığında havlamasını istedi.
Fecir’in “Bu kaba döktüğüm içkiyi sokak köpeği gibi içen kişi arabayı alır. Sokak iti gibi havla” sözlerinden sonra bir kadın havlayıp kabın içindeki içkiyi içti. Dizideki sahne kısa sürede sosyal medyanın gündemine oturdu.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi kadınlara yapılan muameleye tepki gösteren birçok izleyici “Buyrun, ailenizle birlikte 8 Mart’ta izleyin Sayın RTÜK Başkanı!”, “Kadınlara verilen değer bu mu yazıklar olsun” ve “RTÜK ceza versin” yorumları yaptı.
İşte dizi için yapılan bazı yorumlar…
RTÜK İNCELEME BAŞLATTI
Radyo ve Televizyon Üst Kurulunca (RTÜK) Kanal D’de yayımlanan “Taş Kağıt Makas” adlı dizi hakkında yayın ilkelerini ihlal ettiği gerekçesiyle inceleme başlatıldı.
RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, kadın istismarı içeren ve kadınları aşağılayan yapımları incelediklerini belirtti.
Kadınlar ve çocukların “kırmızı çizgileri” olduğunu, bunun üzerinde hassasiyetle durmaya devam edeceklerini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
“Tartışmalı sahneler içeren diziye karşı hem vatandaşlarımızın hem de duyarlı STK’lerimizin tepkilerini biliyor ve hassasiyetle takip ediyoruz. Yayına başladığı andan itibaren yayın ilkelerini ihlal ettiği değerlendirilen sahnelerin bulunduğu dizi hakkında gerekli incelemeyi başlatmış bulunmaktayız. Hiçbir zaman kadını aşağılayıp meta olarak görülmesine neden olan ve kadın istismarı içeren yapımlara izin vermedik, vermeyeceğiz.”
TAŞ KAĞIT MAKAS DİZİSİNİN KONUSU NE?
Güney Kore yapımı, Remember: War Of The Son adlı diziden uyarlanan Taş Kağıt Makas’ta Umut ve Rıza, kendi küçük dünyalarında yaşayıp giden baba oğuldur. Bir plazada temizlik işçisi olarak çalışan Rıza, kendini oğlu Umut’a adar. Sıradan bir hayatı olan Umut’un, sıradan olmayan bir hastalığı vardır: Hipertimezi (sıradışı hafıza yeteneği)…
Çocukluğundan beri Hipertimezi’yle yaşamayı öğrenen Umut, hayatı boyunca gördüğü, duyduğu hiçbir şeyi unutmaz. Bu özelliği bazen mucizeye, bazen felakete dönüşebilir. Umut, bir sabah hayatını altüst eden güne uyanır. Babası Rıza bir cinayetin faili olarak gözaltına alınır. Üstelik Rıza, o geceye dair hiçbir şey hatırlayamaz. Umut ve Rıza, bir anda kendilerini bir cehennemin içinde bulurlar.
