Antalya’da Türkiye’de Kadınlara Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınması’nın 89. yıl dönümü dolayısıyla söyleşi programı düzenlendi. Türkan Şoray Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Türkan Şoray onur konuğu olarak katıldı.
“KADINLAR DÜNYAYI DEĞİŞTİRİR, GÜZELLEŞTİRİR”
Şoray, 5 Aralık’ta Türk kadınına özgürlüğünü kazandıran Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duyduğunu söyledi.
Kadınların seçme ve seçilme hakkının önemini vurgulayan Şoray, “Sandığa gittiğimizde kendi hayatımızla ilgili karar veriyoruz. O yüzden geleceğimiz için çok önemli. Benim görüşüm, kadınlar büyükşehirlerde daha çok bilinçle seçme hakkı kullanıyor, kırsal kesimdeki kadınlar, eğitimimi tamamlayamamış kadınlar ise kendi iradeleriyle seçime gitmiyor. Kadınların eğitimiyle kendi haklarının bilincinde olması çok önemli. Ülkemizdeki en önemli sorunun kadınların eğitiminin tamamlanmaması olduğunu düşünüyorum. Çünkü kadınlar dünyayı değiştirir, güzelleştirir. Kadınlar el ele verdiklerinde yapamayacağı, altından kalmayacağı şey yoktur ama yeter ki o bilinçte ve dayanışmada olsun” diye konuştu.
Kız çocuklarının okutulması gerektiğinin altını çizen Şoray, kendisinin de eğitim faaliyetlerine katkı sunmaya çalıştığını dile getirdi.
“MÜCADELE ETMEMİZ GEREKİYOR”
Yönetim birimlerinde kadınların varlığının çok önemli olduğunu belirten Şoray, “Geleceğimizi, bizi temsil edecek kadınların daha fazla olması lazım. Meclis’te her dönemde bizi kadınlar temsil etsin istiyoruz. Mücadele etmemiz gerekiyor. Daha çok kadın görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Şoray, sinema sektöründe uzun yıllar edilgen kadın rollerinin yer aldığını ancak 1980’li yıllardan itibaren Türkiye’de etkisi görülen feminizm kadın akımının sinema filmlerine de yansıdığını dile getirdi.
O dönemde birçok tabunun yıkıldığını belirten Şoray, “Sinema, çağını anlatan bir sanat dalıdır. O dönem ne yaşıyorsanız, ister istemez yansıyor. Ben de o dönemde daha edilgen kadınlar oynuyordum. Daha sonra kadınlar güçlenmeye başladıkça ister istemez ben de düşünmeye başladım. O dönemde ‘Mine’ isimli bir filmde başkaldıran kadını oynadım. O benim hayatımda da bir başkaldırışa neden oldu. Oynadığım rollerle özdeşleştim, onlar beni etkiledi, ben oynarken onları etkiledim, arka arkaya mücadeleci kadınları canlandırmaya başladım. Onlar bendim” değerlendirmesinde bulundu.